Her grand slam turnuvasının kendine göre bir ruhu vardır, Avustralya Açık’ta da bu ruh kendini sürprizlerle ifade ediyor. Bütün yıl süren, yıpratıcı ve uzun tenis sezonu yeni açılmıştır. Oyuncular, yılbaşı tatillerinden yeni çıkmış özellikle yüksek seviye tenisçiler henüz ritimlerini bulamamışlardır.
İşte tam böyle bir ortamda Avustralya Açık başlar, kuralar tam bir mayın tarlasıdır, en kolay görünen maçlar bile favoriler için içinden çıkılmaz bir hale gelebilir. Elemelerden gelen, özel davetle turnuvaya katılan ya da ilk defa bu tür bir arenada boy gösteren tenisçiler için Avustralya Açık tarihe geçmek adına bulunmaz bir fırsattır. Tabii ki hikayenin devamı gençler ve yeniler için genellikle iyi bitmez, ilerleyen turlarda Djokovic, Federer veya Nadal gibi tanıdık yüzler ortaya çıkar ve hikaye sona erer.
İşin kötü tarafı Avustralya Açık’ta parlayıp büyük başarılar elde eden çoğu oyuncuyu sezonun geri kalanında da bir daha göremeyebilirsiniz. Bunun en büyük örneği, 2018 yarı finalisti Güney Koreli Hyeon Chung olmuştu, o sene 4. turda Djokovic’i eleyen ve turnuvada yarı finale çıkan Koreli oyuncu dünya sıralamasında da 19. sıraya kadar yükselmişti. Ancak o günden sonra Chung’u bir daha görmedik, tabii ki geçirdiği sakatlıkların etkisi de oldu ama sonuçta hikaye normal akışında ilerlemiş oldu. Bu sebeple Avustralya Açık’ta büyük başarılar kazanıp parlayan tenisçilere her zaman mesafeli yaklaşarak sonrasında yıl içinde takip etmek gerekiyor.
Şartlar zorlaşıyor
Küresel ısınma Avustralya’yı tehdit ediyor ve turnuva da bundan nasibini alıyor. Geçtiğimiz yıllarda büyük yangınların gölgesi altında yapılan Avustralya Açık’ta sıcak hava ve nem her sene şartları daha da zorlaştırıyor. Artan sıcak gün sayısı ve nemli hava spor yapmak için ortamdaki kaliteyi bozuyor. Bundan kaçmak için arttırılan gece seanslarının uzunluğu ve geç saatlerde biten maçlar oyuncular tarafından çok ciddi şikayet konusu oluyor.
Andy Murray-Kokkinakis maçı sabaha karşı 4’te bitti ve oyuncular sabah 09.30’da antrenman için tekrar korta geldiler. Bu anlamda uyku düzeni tamamen bozulan tenisçiler bu durumun performanslarını kötü etkilediğinden yakınıyorlar. Bir diğer sıkıntılı konu da toplar. Maçların oynandığı topların kabarık ve kolay yırtılan bir formatta olduğunu söyleyen oyuncular, bu toplara yüksek hızda top spin vermenin çok zor olduğunu ve topların oyunu yavaşlattığını söylüyorlar.
Örneğin Rafael Nadal basın toplantılarında topların kalitesi ve yavaşlığından fazlasıyla şikayetçiydi. Turnuva başkanı Craig Tiley ise toplarla ilgili bu kadar endişe edilecek bir şey olmadığını, dış kortların çok hızlı olduğunu sadece stadyum kortlarında hızla ilgili biraz sıkıntı olabileceğini belirtti.
Kupa adım adım Djokovic’e gidiyor
Erkekler tenisi büyük üçlünün etkisinin azalması ile kadınlar tenisine benzemeye başlayacak diyorduk ancak değişim beklenenden daha çabuk gerçekleşti… 2023 Avustralya Açık’ın en büyük farklılığı da bu oldu. Carlos Alcaraz’ın sakatlığı nedeniyle katılamadığı turnuvada henüz 4. tura gelmedik ancak Nadal, Medvedev, Casper Ruud gibi oyuncular elendi, ilk hafta sonu gelmeden turnuvada ilk 10’dan pek oyuncu kalmadı.
Bunlarla beraber Matteo Berrrettini, Cameron Norrie, Taylor Fritz, Francis Tiafoe gibi 2. haftada görmeyi düşündüğümüz oyuncular da erken turlarda havlu attı. Genel akışa baktığımız zaman tabii ki önümüzdeki turlarla ilgili tahminler ve simülasyonlar yapılıyor ama görünen bir gerçek var ki özellikle ilk hafta sonuçlarını gördükten sonra şampiyonluk adım adım Novak Djokovic’e gidiyor diyebiliriz. Bunun önündeki tek engel Djokovic’in nükseden ve zaman zaman onu zorlayan sakatlığı olabilir.
Kadınlar tablosu ise başlangıçta yıllar sonra ilk defa büyük üçlü dönemindeki erkekler tablosu gibiydi. Favorilerin ağırlıkta olacağı, ilk turlarda fazla sürpriz görmeden düğümlerin 4. tur sonrasında çözülmeye başlanacağı bir turnuva öngörüyorduk ve aslında akış beklenildiği gibi ilerliyor. Bugüne kadar Ons Jabeur ve Maria Sakkari veda etti ama bunların dışında üst tablo istikrarlı bir şekilde ilerliyor, bu durum da özellikle çeyrek final turlarından itibaren bize çok güzel maçlar vadediyor.
Genel form durumuna baktığımızda da kadınlarda turnuvanın Iga Swiatek’e doğru gittiğini söyleyebiliriz. Ancak Swiatek erkeklerde Djokovic’in olduğu kadar rahat değil. Önünde Coco Gauff, Sabalenka, Caroline Garcia gibi aşması gereken dağlar olacak ama Polonyalı oyuncu eğer servislerde problem yaşamazsa bir şekilde şampiyonluğun yolunu bulabilir gibi görünüyor.
Nadal’ın son sezonu mu?
Yaşadığı sakatlık sonrasında turnuvaya veda eden ve 8 hafta kortlardan uzak kalacak olan Nadal için bu sezonun son olabileceği konuşuluyor. Zaten vücut yapısı sakatlığa yatkın olan ve yıllardır çok çalışarak, kendine iyi bakarak bu dezavantajını absorbe eden Nadal acaba sezon sonu emekli olacak mı, bu sorunun cevabı merak ediliyor.
Nadal da kendini iyi hissettiği sürece oynamak istediğini söylüyor ama bir oyuncu ne zaman bu tarz açıklamalar yapmaya başlasa, aslında sonun başlangıcında olduğunu hissedebiliyorsunuz, Federer’de de benzer bir süreç yaşamıştık. Nadal’ın geçtiğimiz aylarda baba olması ve odağının tenisten daha fazla aileye kaymış olma ihtimali de bu süreci hızlandıran bir etken olabilir. Bu noktada toprak sezonu İspanyol oyuncunun sezon sonu kararında çok etkili olacaktır.
Büyük şampiyon geri döndü
Andy Murray geçmişte büyük üçlünün yanına dördüncü olarak boşuna eklenmediğini Melbourne’de bir kez daha ispat etti. Geçirdiği ağır sakatlıklara rağmen tenisi bırakmayan, çok çalışıp mücadele eden Murray, bu sene Avustralya Açık’ta çok kötü bir kura çektiği ilk tur maçında Berrettini’yi, 2.tur maçında da Kokkinakis’i 5 setlik maçlar sonunda yenerek 3. tura çıktı. Aldığı sonuçlardan bağımsız büyük bir şampiyon olarak Murray’nin tenise olan saygısı ve verdiği mücadele yeni nesil oyuncular için tam bir rol model niteliğinde.
Rublev’e bayrak protestosu
Avustralya Açık 2. tur maçında sahaya yakın bir tribünde açılan Ukrayna bayrağı ve bayrağı açan seyircilerin sözleri Andrey Rublev’in tepkisine sebep oldu. Bayrağa herhangi bir itirazının olmadığını belirten Rublev, problemin seyircilerin kendisine karşı sert sözlerinden kaynaklandığını belirtti. Geçtiğimiz şubatta Rublev, Dubai Açık’ta Hubert Hurkacz’ı yendiği maç sonrasında kort kamerasına ‘Lütfen savaşa hayır’ yazmıştı.
Sabalenka tam gaz
Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nda heyecan dün oynanan maçlarla devam edenken kadınlarda 5 numara Aryna Sabalenka sürprize izin vermedi ve Elise Mertest’i 6-2 ve 6-3’lük setlerle 2-0 yenerek yoluna devam etti. Kadınlarda ayrıca Magda Linette, Karolina Pliskova, Donna Vekic ile Belinda Bencic bir üst tura yükseldi.
Erkeklerde turnuva başından itibaren çıkan sürpriz sonuçların ardından tüm gözlerin üzerine çevrildiği Novak Djokovic 27 numaralı seribaşı Grigor Dimitrov’u 7-6 (9-7), 6-3 ile 6-4 biten setlerin ardından 3-0 yenerek kupaya bir adım daha yaklaştı. Organizasyondaki ilk iki maçını 5 set sonucunda kazanan Andy Murray ise aynı sürprizi tekrar gerçekleştiremedi, Roberto Bautista Agut’a 3-1 yenilerek Avustralya Açık’a veda etti.
Kadınlarda ölüm grubu
Turnuvada 4. turdan itibaren kadınlarda tablonun üst tarafında Iga Swiatek, Elena Rybakina, Coco Gauff, Jessica Pegula, Jelena Ostapenko, Barbora Krejcikova ve Victoria Azarenka’nın bulunduğu bir ölüm grubu var. Tablonun bu tarafında gerçekten çok çekişmeli maçlar seyredeceğiz. Bu yoğun mücadele sonucunda şampiyonun bu gruptan çıkması yüksek ihtimal ancak tablonun alt tarafında bütün önemli rakiplerinin birbirlerini kırmasını seyredecek olan Aryna Sabalenka’ya da tarihi fırsat gelmiş olabilir. Sabalenka, yıllardır peşinde koştuğu grand slam şampiyonluğunu çok isteyecektir.
Yeni Williams kardeşler mi geliyor?
Melbourne’de, 17 yaşındaki Linda Fruhvirtova 4. tura yükseldi. 15 yaşındaki kardeşi Brenda Fruhvirtova ise ITF turunda fırtınalar estiriyor. Tabii ki Linda şu anda daha fazla mercek altında ancak Brenda’nın da tura katılması ile tenis dünyası Williams kardeşlerden sonra yeni bir parlak ‘kardeş ikili’ keşfetmiş olabilir. Linda Fruhvirtova çok kompakt bir tenis oynuyor ve 3. turda vatandaşı Marketa Vondrousova’yı yenerek 4.tura yükseldi. Yazının başındaki belirttiğimiz Melbourne etkisi Fruhvirtova için geçerli değil, Çek oyuncunun başarıları kalıcı olacak gibi görünüyor.