Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyaret gerçekleştiren Venezuela Cumhurbaşkanı Nikolas Maduro ile iki ülke ortasındaki mutabakatların imza merasimi ve ortak basın toplantısına katıldı.
Erdoğan toplantıda Yunanistan ile ilgili bir soru üzerine, Başbakan Kiriakos Miçotakis’in ismini anmadan ABD ve Davos ziyaretlerini hatırlatarak “Kusura bakmasın, biz şahsiyetli siyasetten yanayız. Şahsiyet mahrumu siyasete, Türkiye olarak ‘evet’ demiyoruz” sözlerini kullandı.
Erdoğan, Maduro ve heyetini Türkiye’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti lisana getirerek, “Venezuela halkının 15 Temmuz’da milletimizle sergilediği güçlü dayanışmayı asla unutamayız. Venezuela, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün akabinde hükümetimize birinci dayanak veren ülkelerden biriydi. Biz de en sıkıntı ve sorunlu periyotlarında Venezuela halkının yanında olduk. Türkiye ile Venezuela ortasındaki dostluğun gerçek manada bir kara gün dostluğunu ve bu türlü bir dostluğun tezahürü olduğunu tüm dünyaya gösterdik. Venezuela’nın maruz kaldığı çok taraflı kuşatmanın aşılmasında Sayın Cumhurbaşkanı’nın güçlü ve mert liderliğinin kıymetli hissesi vardır. Pahalı dostum, tıpkı Simone Bolivar ve Hugo Chavez üzere ülkesinin bağımsızlık gayretine, ismini altın harflerle yazdırmıştır. Sayın Maduro’nun, Filistin sorunundaki duruşu da takdire şayandır. Bu vesileyle kendisini bir defa daha tebrik ediyorum. Dışişleri Bakanımın nisan ayında Karakas’ı ziyareti vesilesiyle ortak iş birliği komitesinin 3’üncü toplantısı icra edilmişti. Çabucak akabinde Sayın Maduro’nun bu ziyareti iş birliğimize büyük ivme kazandırdı. Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde ikili ilgilerimizi tüm ve taraflarıyla ele aldık. İş birliğimizi daha ileri taşıma irademizin karşılıklı olduğunu memnuniyetle müşahede ettik” sözlerini kullandı.
‘TİCARETİ 3 MİLYAR DOLARA ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ’
Venezuela ile Türkiye ortasında ticaret, güç, madencilik, müteahhitlik, sıhhat, tarım ve turizm başta olmak üzere birçok alanda geniş iş birliği potansiyeli bulunduğunu söyleyen Erdoğan, “Ekonomilerimizin birbirini tamamlayıcı niteliği, yeni iş birliği imkanları ve karşılıklı yatırımların için çeşitli fırsatlar barındırıyor. 2019 yılında 150 milyon dolar seviyesinde olan ticaret hacmimizi 2020’de 2 katına, geçtiğimiz yıl ise neredeyse 3 kat artırarak 850 milyon dolar düzeyine çıkardık. Mevcut sayılar, bu sene 1 milyar dolara rahatlıkla ulaşabileceğimize işaret ediyor. Bu sayısı en kısa müddette 3 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Görüşmelerde bu çerçevede atılabilecek adımlar üzerinde durduk” dedi.
‘TEMMUZ AYINDA İADE-İ ZİYARETİMİZİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ’
Türk Hava Yolları’nın (THY) İstanbul- Karakas çizgisinde haftada 7 sefer düzenleyerek iki ülke ortasında bir köprü görevi gördüğünü kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: “Sayın Cumhurbaşkanı ile temaslarımızda ikili bağlantıların yanı sıra aktüel, bölgesel ve global gelişmeler hakkında da fikir alışverişi yapma imkânı bulduk. Milletlerarası alanda birçok konuda benzeri görüşlere sahibiz. Bu kapsamda Venezuela’ya yönelik tek taraflı yaptırımlara karşı olduğumuzu Sayın Cumhurbaşkanı ile bir sefer daha paylaştık. Tek taraflı yaptırımlara yönelik ilkesel tavrımızı, bilhassa vurguladım. Türkiye olarak bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da dost Venezuela halkının yanında olacağımızı tekrar söz etmek istiyorum. Temmuz ayı içinde de iade-i ziyaretimizi inşallah Venezuela’ya gerçekleştireceğiz. Bu ortada da kimi bakanlarımız muhataplarıyla da irtibatlarını kurmak suretiyle bu ortada bağları geliştirecekler.”
‘VENEZUELALILAR ÖBÜR DESTİNASYONLARA İSTANBUL’DAN GİTMEK İSTİYOR’
Venezuela Cumhurbaşkanı Maduro, Erdoğan’ın ‘muhteşem ve bütüncül bir özet’ yaptığını lisana getirdi. Maduro, ülkesinde son yıllarda yaşanan gelişmelere ait konuştu. Türkiye ve Venezuela ortasındaki münasebetlerin de açılım sürecinde bulunulduğunu söyleyen Maduro, “Burada bizim için bir hava yolu köprüsü var. Her gün İstanbul’la Karakas ortasında uçuşlarımız var. Bekliyoruz ki bu uçuşlar artacak, büyüyecek ve büyüyecek. Yolcular, turistler, Venezuelalılar nereye gelmek istiyorlar? Bütün dünyaya, Asya’ya, Avrupa’ya, Afrika’ya ve öbür destinasyonlara İstanbul’dan gitmek istiyorlar. Turizmden faydalanmak istiyorlar. Turizmin tadını Türkiye’de çıkarmak istiyorlar. Bu büyümeye devam ediyor. Türkiye’nin de turizmi büyüyecek, yeniden tıpkı formda Venezuela’da da turizm büyüyecek” diye konuştu.
‘BUYRUN GİRİN DİYEMEYİZ’
DHA’nın aktardığına nazaran açıklamanın akabinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine ait soruya, “Bu hususla ilgili cevaplarımı verdim. İsveç ve Finlandiya ile ilgili heyetler geldi. Bizim heyetlerle görüşmeler yaptı. Şunu bir kez çok yeterli bilmemiz lazım. NATO, bir güvenlik teşkilatıdır. NATO, teröre çanak tutan bir örgüt değildir. Şu anda İsveç bildiğiniz üzere PKK/PYD/YPG üzere tüm terör örgütlerinin cirit attığı bir ülke pozisyonunda. Hatta hatta bunların kendi parlamentoları içerisinde bile teröristler var. Bu teröristler bunların parlamentoları içerisinde yer aldığı sürece ve caddelerinde Stockholm’ün, daima terör örgütleri, terör örgütü başkanının posterleriyle şovlar yaptıkları sürece ve bunu da İsveç polisinin garantisinde sürece, İsveç devlet televizyonunda teröristlerin, önderlerinin bilhassa söyleşileri yayınladığı sürece, biz bunlara ‘buyurun devam edin’, ‘buyurun NATO’ya girin’ diyemeyiz. Tıpkı şey Finlandiya için de geçerli. Maalesef Finlandiya da bunun gibisi bir yapılanmanın içindedir” diye cevap verdi.
‘BUNU YEMEZLER, KUSURA BAKMASINLAR’
“Yunanistan NATO’dan çıktı, girişine bizden evvelkiler yol verdi, NATO’ya tekrar girdi. Fransa tekrar girdi. Ne oldu? Şu anda 5 artı 4, 9 tane Amerikan üssü nerede, Yunanistan’da kuruldu” diyen Erdoğan, kelamlarına şöyle devam etti:
“Peki bu üsler kime karşı kuruluyor? Verdikleri yanıt şu; ‘Rusya’ya karşı.’ Bunu yemezler, kusura bakmasınlar. Şu anda elimizdeki sayılar 400 milyar euro Yunanistan’ın Avrupa’ya borcu var. Buna karşın Avrupa ülkeleri, önemli manada Yunanistan’a silah dayanağı veriyor, uçaklar veriyor, helikopterler veriyor. Birebir formda Amerika’nın takviyesi var. Kime karşı? Geçenlerde benimle yaptığı çalışma yemeği görüşmesinde, ‘Biz artık ortamıza diğerini sokmayalım, ikimiz tüm görüşmeleri yapalım, 3’üncü ülkeler ortamızda olmasın’ demesine karşın, görüşmemizden 2- 3 hafta sonra Amerika’da Senato’da yaptığı açıklamalarla, güya biz bu görüşmeleri yapmamışız üzere orada maalesef Türkiye’nin menfaatleri aleyhinde konuşmalar yaptı. Sonra Davos’ta misal şeyleri yaptı. Kusura bakmasın, biz şahsiyetli siyasetten yanayız. Şahsiyet mahrumu siyasete, Türkiye olarak ‘evet’ demiyoruz.”
Yunanistan Başbakanı, “Artık benim için Miçotakis bitmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Bir noktadan sonra konuşacağımızı düşünüyorum zira konuşmamız gerek. Kin tutmuyorum” cevabını vermişti. (HABER MERKEZİ)