Bond Street istasyonundan çıkar çıkmaz tam karşınızda, 363 Oxford Street adresinde, HMV Records’ın efsanevi mağazasını görürsünüz. Bu mağaza 1921’den beri oradaydı. İngiliz besteci Edward Elgar tarafında açılan şirket ve mağaza yıllar boyu Britanya eğlence kültürünün merkezinde yer aldı. Plak, CD, kaset, DVD, oyun, eğlence dünyasıyla ilgili aklınıza gelebilecek her şey burada satılıyordu. Konserler veriliyordu. Mağazanın rafları, müzik ve eğlence endüstrisinin evrimine tanıklık etmişti.
2019’da HMV sonunda battı. Sonunda diyorum, çünkü uzun yıllar değişime dayanmaya çalıştı ama başaramadı. Kimse bu saydığımız ürünleri satın almıyordu. Müzik stream ediliyor, filmler stream ediliyor, oyunlar stream ediliyordu. Her şey için bir telefon ve birkaç uygulama yeterliyken bu kadar para harcamaya, bu nesneleri alıp evde saklamaya ne gerek vardı?
HMV pes edip kapandıktan sonra Oxford Street’te onlarcası bulunan Amarican Candy Shop’lardan (şekeri çikolata gibi ürünlerin satıldığı dükkanlar, kimileri bu dükkanlar üzerinden kara para akladığını düşünüyor) biri açıldı yerine kısa süre.
Sonra Toys Ur Us’ın da sahibi olan Kanadalı Doug Putman grubu satın aldı. Son yıllarda plak, CD, kaset hatta DVD gibi fiziksel ürünlerin satışındaki artış trendini gözlemleyerek yatırım yaptı ve aynı yerde, aynı isimle bir ay önce mağazayı tekrar açtı.
Bir iki kez gidip gezdim. Katlar arasında dolaştım, rafları inceledim. Gözlemlerimi aktarmadan emin olmak istedim. Gerçekten şaşkınlık içindeyim. HMV mağazası bir zaman tüneli. 80’lere, 90’lara ışınlanıyorsunuz. Plakçıların sayısının arttığını, plağın bir arzu nesnesi olduğunu biliyoruz. Bu yeni değil. Ama kat kat, raf raf, metrelerce uzanan CD reyonlarına ne demeli?
Genç insanlar CD alıyor. Sordum, neden stream etmiyorsunuz diye 20’li yaşlarına olduğunu tahmin ettiğim bir kıza. Disc Man’imde dinleyeceğim dedi. Yok daha neler? Disc Man’imi sadece taşınma sırasında ortaya çıkan ıvır zıvır kutularından birinin içinde görmüştüm en son. Kasetler var. Henüz küçük bir yer ayrılmış ama geliyor yolda belli.
Sonra DVD’ler var. Yer gök DVD. Sanmayın ki eski, klasik filmler falan. Barbie’nin, Oppenheimer’ın DVD’leri en önde. Kapış kapış. Her türden tişört, gruplara ait hediyelik eşyalar var. Kitaplar var. Evet kitap. Hala “kağıt öldü!” ezberini tekrarlayanlara söylüyorum. Yok öyle bir şey.
TikTok’ta popüler müzikler diye raf yapmışlar. TikTok’ta trend olan müziklerin CD’lerini koymuşlar. Alın bu cümleyi marketing dersinde analiz edin.
Alışveriş yapanların hiçbiri nostalji hisleriyle buraya gelmemiş gördüğüm kadarıyla. Bir defa nostaljilik bir durumları yok. Hepsi genç. HMV’de olan biten her neyse gayet yeni ve güncel. Nostalji benim gibi o yılları bizzat yaşamış, CD devrimi sırasında 20’lerinin başında olan, hayatı kasetle geçmiş (plak pahalıydı alamazdık) insanlar için. Bu insanlar yeni bir trendin peşindeler apaçık.
Gelecekte uçan arabalar olacaktı. Bir de baktık CD, DVD, kaset var. 1980’lere ışınlanıp anlatsan gülerler.