Cambridge Analytica olayından hatırlayacağınız üzere toplumsal medya seçim vakitlerinde çok tehlikeli olabiliyor. Cambridge Analytica isimli firma, Facebook’ta bulduğu bir açık ile kullanıcı datalarını tahlil etmiş ve bu tahliller sonucunda kullanıcıların karşısına çıkardığı içeriklerle seçimin Trump lehine sonuçlanmasını sağlamıştı. Toplumsal medya üzerinden bu biçim usullerle bilhassa kararsız seçmenler olumsuz istikamette kolay kolay etkilenebiliyor.
Bu durumu kanıtlayan araştırmalardan bir tanesi de Firefox tarayıcısı ile ismini sık sık duyduğumuz Mozilla Vakfı’na ilişkin. Kenya üzerinde 130 hesap üzerinde yapılan araştırmaya nazaran TikTok, Kenya’da seçim öncesinde dezenformasyonu artırdığı üzere siyasi tansiyonu daha da artırıyor. İncelenen hesaplardan 33’ünde paylaşılan içerikler ise TikTok’un siyasetleriyle uyuşmuyordu. Lakin buna karşın TikTok, 33 hesaptaki içeriklerin hiçbirini kaldırmamıştı. Dahası bu içerikler TikTok algoritması tarafından öne çıkartılıyordu.
Araştırmanın dikkat çeken bulgularından bir tanesi ise şu cümle oldu:
Araştırmaya nazaran hesaplarda yer alan içerikler geçmişe atıfta bulunarak kullanıcıları makus niyetli olarak kışkırtıyor. Kışkırtılan kullanıcılar ise ne yazık ki TikTok’un genel yapısı itibariyle gençlerden oluşuyor.
Konuyla ilgili ülkemizi de ilgilendiren dikkat cazibeli yorum ise Memleketler arası Af Örgütü Kenya direktörü Irungu Houghton tarafından yapılmış. Houghton, TikTok’un demografik yapısının gençlerden oluşmasından ötürü endişelendiğini belirterek gençlerin siyasi olgunluk düzeylerine yahut bu çeşit bilgileri gözden geçirmelerine müsaade verebilecek net bir bedel tabanına sahip olmadığı konusunda aileleri uyarıyor. Bu bağlamda değerlendirildiğinde Türkiye’de toplumsal medya düzenlenmesinin bir an evvel hayata geçirilmesi gerekiyor.